Kent içi ulaşım ve geleceği masaya yatırıldı
İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ, ARK Fuarcılık iş birliğiyle düzenlenen Road2Tunnel – 5. Uluslararası Karayolları, Köprüler ve Tüneller İhtisas Fuarı ile birlikte Transcity Sürdürülebilir Ulaşım, Yaşanabilir Kentler Forumu da düzenlendi. Sürdürülebilir kent içi ulaşım sistemlerinin ekonomik, çevresel, sosyal boyutları ele alındığı Forum’da düzenlenen “Kent İçi Karayolları Paneli”nde pandemi ve sonrasında kent içi ulaşımda yaşanan zorluklar ile çözüm yolları konuşuldu.
5. Uluslararası Karayolları, Köprüler ve Tüneller İhtisas Fuarı ile birlikte düzenlenen Transcity Sürdürülebilir Ulaşım, Yaşanabilir Kentler Forumu Kent İçi Karayolları Paneli’nde “Sürdürülebilir Kent içi Ulaşım Sistemleri ve Teknoloji- Yeni Normaller” başlıklı oturum gerçekleştirildi. ESHOT Teftiş Kurulu Başkanı Turgay Bozoğlu moderatörlüğündeki oturumda, ESHOT Genel Müdür Yardımcısı Kader Sertpoyraz, Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği (UITP) Avrasya Başkanı Feyzullah Gündoğdu ile İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Ulaşım Müdürü Alpay Kılıçkaya, konuşmacı olarak yer aldı. Panelin dinleyicileri arasında yer alan ESHOT Genel Müdürü Erhan Bey, oturum sonunda söz alarak bazı değerlendirmelerde bulundu.
Birçok sektörün durma noktasına geldiği pandemi döneminde ulaşım hizmetlerinin devam ettiğini, tam kapatmada dahi hizmet verdiklerini vurgulayan ESHOT Genel Müdür Yardımcısı Kader Sertpoyraz, “Toplu ulaşımda yolcu sayısı yüzde 50 ve yüzde 90 arası bir azalma oldu. Gider kalemlerimize, dezenfektan, maske, siperlik gibi kalemler eklendi. Gelirlerin maliyetleri karşılama oranı, oldukça düştü. Akaryakıt fiyatlarındaki artış da süreci yönetmeyi zorlaştırdı. Bunu şöyle bir örnekle ifade edebilirim; Ağustos 2022’de bir aracımızın biniş geliri bin 700 TL iken akaryakıt maliyeti 3 bin 600 TL oldu. Tüm bu süreçte sefer sayısını düşürmeden devam ettik. Özetle, son iki, üç yıllık süreçte hem insani hem ekonomik krizin içinde yer almamıza rağmen ulaşım sektörünün tüm aktörleri bu hizmeti fedakârca sürdürdü” dedi.
İlk elektrikli otobüs filosunu İzmir kurdu
Çevre ve iklim değişikliği için yaptıklarını da anlatan Kader Sertpoyraz, Türkiye’de ilk kez elektrikli otobüs filosu kurduklarını, tesislerinde güneş santrali yaptıklarını belirterek, “Ulaşımın iklim değişikliği üzerinde önemli bir etkisi var. Her yıl karbon emisyonlarının azaltılması, 2050 yılına kadar elektrikli araçlara geçişin tamamlanması beklenmemekte. Biz de bu yönde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. ESHOT olarak otobüslerimizde bisiklet aparatları yerleştirerek, bisikletlerin araçlarımıza alınmasını sağlayarak toplu ulaşımı özendirmek için çalışıyoruz. Verimlilik, daha az karbon salınımı için ulaşım rotalarının vb. planlanmasında yapay zekâ sistemleri kullanıyoruz. Ayrıca, 100 adet elektrikli otobüs daha alımına yönelik çalışmaları da tamamladık” diye konuştu.
Sera gazı salınımının yüzde 23’ü, ulaşım kaynaklı
Toplu taşımayı etkileyen global trendler olduğunu ifade eden UITP Avrasya Başkanı Feyzullah Gündoğdu, “Şehirler tıkanmış durumda. Şehirlerde yüzde 30’luk bir alan park halindeki araçlar için ayrılmış halde. Nüfus artışı ile birlikte yaşlanan nüfusu da düşünürsek, toplu ulaşımı sağlıklı olarak nasıl karşılayacağız? Bunları düşünerek farklılaştırmak lazım. Çevre ve iklim boyutuna bakacak olursak da dünya üzerindeki sera gazı salınımının yüzde 23’ü, ulaşım kaynaklı. Paris İklim Anlaşması’na imza koyduk, sera gazı azaltımı yapacağız. Ulaşım sektörü olarak 50 milyon ton azaltım yapmamız lazım. Elektrikli araçların kullanılması, sistemlerin iyileştirilmesi lazım. Covid krizi yaşadık. Yüzde 90 oranında toplu taşıma yapan sayısı azaldı, ancak taşıma durmadı ve hareket etmesi gereken insanlar, hayata devam etmesi gerekenler için devam etti. Toplu taşımanın kentler için ve kent ekonomisi için ne kadar önemli olduğu görüldü” dedi.
Dijitalleşme ve toplu ulaşım
Dijitalleşmenin toplu ulaşıma etkilerine de dikkat çeken Feyzullah Gündoğdu, ”E- ticaret 2021’de yüzde 165 artmış. E- ticaret hacminin 2025 yılında 640 milyar dolara çıkması öngörülüyor. İnsanların evden alışveriş yapmasının, esnek çalışmanın da ulaşım ve mobilite üzerinde ciddi bir etkisi olacağını söyleyebiliriz. Günümüzde artık erişimi kısıtlamaya çalışıyoruz. 15 dakikalık şehir, 30 dakikalık şehir gibi kavramlar ortaya çıktı. Bütün ihtiyaçlarını bu mesafede halletsin, uzun mesafeler katetmesin düşüncesi var. Buna göre planlama yapılıyor. Ulaşım ihtiyacının kısıtlanması, trend olarak gündemde. Rusya – Ukrayna krizi ile birlikte maliyetlerdeki artışa da baktığımızda işletmecilerde baskı arttı. Akaryakıt fiyatlarındaki artışın, Covid döneminde bireysel ulaşımı tercih eden insanları da toplu taşımaya ittiğini görüyoruz. Gelecekte, dünya nüfusunun yüzde 75’i kentlerde yaşayacak. Toplu taşımada problemlerin çözümü, hizmet kalitesi, elektrikli araçlara geçiş, sürdürülebilirlik vb. konular yasal düzenlemelerle olabilir. Çözüm için politik vizyon ve kararlar gerekiyor” diye konuştu.
İzmir’de yolcunun üçte birini esnaf ve sanatkârlar taşıyor
Esnafın toplu ulaşımdaki rolünü anlatan İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Ulaşım Müdürü Alpay Kılıçkaya ise İzmir’de 2,2 milyon olan günlük yolcu sayısının üçte birinin; taksici, minibüsçü, servisçi ve güzergah izin belgeli araç sahibi esnaf ve sanatkârlar tarafından taşındığını söyledi. Pandemi, Rusya – Ukrayna krizi, artan akaryakıt fiyatları ile esnafın sıkıntılı günler yaşadığını ifade eden Kılıçkaya, birlik olarak yaptıklarını anlattı ve sivil toplum kuruluşlarının (STK), akademik çalışmalar ile karar vericileri beslemeleri gerektiğini, karar vericilerin de mutlaka STK’ların görüşlerini alarak hareket etmesi gerektiğini kaydetti.
Yasal düzenleme şart
Panelin dinleyicileri arasında yer alan ESHOT Genel Müdürü Erhan Bey de bazı değerlendirmelerde bulundu. Bey, pandemiyi fırsata çevirerek İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle 473 tane yeni otobüsü filolarına katıp hizmet kalitesini geliştirme yönünde adım attıklarını belirterek, “Pandemi dönemi ve sonrasında akaryakıttaki fiyat artışı ile birlikte araçların alımıyla birlikte o dönemi güzel yönetmiş olduk. İyi ki de o araçları filomuza katmışız. Bu araçların artarak filomuza katılması ve bundan sonra da elektrikli otobüslerin alınması konusunda ciddi çalışmalarımız var. Bir başka konu da toplu ulaşım kuruluşları için olmazsa olmaz olan Türkiye’de bir yasal düzenleme ihtiyacı ortaya çıktı. Hem pandemi dönemi biniş ve hasılat düşüşü hem Rusya – Ukrayna savaşı nedeniyle yaşanan krizle birlikte akaryakıt fiyatlarının artışı, bireysel ve kamu taşımacılarını çok olumsuz etkiledi. Bunlarla birlikte merkezi yönetimlerinin toplu ulaşım yapanları çok ciddi anlamda yapılacak yasal düzenlemelerle birlikte süspanse etmesi gerektiği, sürdürülebilirlik açısından bunun artık olmazsa olmaz bir ihtiyaç olduğu ortaya çıktı” dedi.
Bey, uluslararası örneklerden yola çıkarak Türkiye Belediyeler Birliği ya da belediyelerin toplu ulaşım kuruluşlarının ortak paneller düzenleyerek toplu ulaşımdaki sorunların tespiti ve çözüm önerilerini daha güçlü bir ses olarak ortaya koymaları gerektiğini de ifade etti.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı